| umarım begenirsniz | |
|
+6_Adıyoktekderdisonsuzluk_ EL[1]'F Zana cemre:) sharpay@_lashley@ asodemir 10 posters |
Yazar | Mesaj |
---|
asodemir Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 995 Kayıt tarihi : 01/01/08 Yaş : 30
| Konu: umarım begenirsniz Çarş. Ocak 09, 2008 12:05 am | |
| BÖLÜM 1 = YENİ BAŞLANGIÇLAR = Okulun ilk günü herkes tatlı bir heyecan içindeydi. XXL Lisesi, yıla çoktan hazır görünüyordu. Kıdemliler arkadaşlarıyla hasret giderirken; çömezler korkak bakışlarla etrafı süzüyordu. Bunlardan biri de okula yeni gelen Victoria idi. Annesiyle birlikte sınıfının kapısının önünde bekliyordu. Yüzünde hiçbir ifade yoktu: Ne sevinç, ne heyecan, ne de hüzün... İfadesiz,durgun,bomboş bakışlarla süzüyordu etrafını. Beline kadar uzanan dalgalı saçlarını ensesinde toplayıvermiş, bomboş bir sweetshirtün altına giydiği alakasız kotu, altındaki spor ayakkabılarıyla insanların kafasında melankolik bir tablo çiziyordu. O sırada bir çocuk, etrafındaki insan grubuyla sınıfa girdi: Beyzbol takımının kaptanı Matthew Phoenix. Çene hizasındaki saçlarının kahküllerini gözünün üzerine atması hoş bir kompozisyon oluşturuyordu. Siyah-beyaz ekoseli gömleğin içine gri bir t-shirt, kot ve siyah-beyaz damalı vanslar... Elindeki video kamera son modeldi ve eline de çok yakışıyordu. Victoria, ona imrendiğini farketti: "Ne kadar mutlu.." dedi annesine "Onu kıskandım bir an..." Annesi, sinir ve bıkkınlık dolu bir tonla: "Bak Victoria.Bu iki yılda gittiğin beşinci okul. Bunun iyi bir yıl olmasını istiyorsan biraz iyimser ol" Derin bir nefes alarak devam etti: "Bak,seni üzmek en son isteyeceğim şey. Seni çok seviyorum. Akşam seni alırım,terapiye gideriz..." "Tamam anne. Görüşürüz." Sınıfta boş olduğunu düşündüğü bir yere oturdu ve etrafı seyre koyuldu: Bir kız, turuncu bukleleri olan, gözlüklü, mavi bir tulum giymiş olan bir kız, bir şarkı mırıldanıyordu. Başka bir yerde zenci, uzun boylu bir çocuk, dans hareketleri yapıyordu. O sırada sınıfa giren bir çocuk: "Hey Sam! Yeter dostum!" "Yapma Eric, dans bir tutku. Nasıl bırakılır?" O sırada Victoria'nın gözü kapıda gördüğü çocuğa takıldı. Sırasına oturmuş arkadaşlarıyla konuşuyordu: "Hey Matt bugün, çıkışta maç yapacağız. Gelir miin?" "Çok isterdim Dick; ama Clarissa'nın terapisi var. Onu alacağım." "Yine mi terapi?" "Maalesef" Yüzü asılmıştı Matt'in. Derken zil çaldı ve içeri Bayan Bee girdi. 49,5 yaşındaydı ve hâlâ evlen(e)mediği için ona öğrenciler arasında "kız kurusu" denirdi. Soyadının "Bee" oluşu da ayrı bir alay konusuydu. Tombul bir vücudu; kısa, balyajlı saçları vardı. Çok disiplinliydi ve tarih öğretmeniydi. Kitaplarını masaya bıraktı, sıraların arasında dolaşarak konuşmaya başladı: "Evet arkadaşlarYeni bir ders yılının başındayız. Bu yılın verimli geçmesini sizin kadar ben de istiyorum. Biliyorsunuz,seneye üniversiteli olacaksınız." Duraksadı. Victoria'ya bakarak: "Aramızda yeni yüzler görüyorum. Lütfen kendinizi tanıtır mısınız?" "Adım Victoria. Victoria Anderson... Bu şehre yeni taşındık..." Bayan Bee, -Victoria'nın bu uzun (!) konuşmasından tatmin olmamış olcak ki- sordu: "Peki hobilerin neler?" "Aslına bakarsanız, benim tam bir hobim yok" Bu sözler üzerine tüm sınıf gülmeye başladı. Bayan Bee aldırmadı: "Neden?" "Sürekli taşınıyoruz. Bu da bana zaman bırakmadı." Bayan Bee'nin soruları bitmek bilmiyordu: "Peki, baban ne iş yapıyor?" "Babam ve kardeşim bir trafik kazaında öldüler..." daha fazla konuşamadı. "Oh, çok üzüldüm. Afedersin" "Önemli değil.." Kısa bir sessizliğin ardından Bayan Bee "derse geçiyoruz,dinleyin" dediği zaman, gözyaşlarını tutmak zorunda kalan tek Victoria değildi... *** Bir terapi salonu. Sandalyelrden oluşmuş yuvarlak, çıplak parkelerin üstünde... Dört duvar kitap dolu. Elinde not defteri, bembeyaz dişlerini göstererek güldü terapist Bay Parker: "Hadi başlayalım. Clarissa, başlamak ister misin?" Küçük kız,zümrüt gözlerini kırpıştırdı. Başıyla birlikte sallanan kahverengi bukleleri "Evet" diyordu: "Adım Clarissa... Clarissa Phoenix... 7 yaşındayım. Benden 10 yaş büyük bir abim var. Onu çok seviyorum. Annem ve babam ben bir yaşındayken 11 Eylül saldırılarında öldüler. Onları çok özlüyorum..." "Oh, buna çok üzüldüm. Evet... Neydi? Victoria! Seni de dinleyebilir miyiz?" "Tabii. Neden olmasın? 7 yaşındayken babam ve ikizimle alış-verişe çıkmıştık. Pet-shop vitrininde gördüğüm köpek yavrusunu çok beğenmiş almak istemiştim. 10-15 dk. oyalandık. Köpeği alamadan çıktık. İkizim Cassandra öne oturmak istedi "Olur" dedim. Biraz gittikten sonra karşıdan zik-zaklar çizen bir araba bize doğru geldi ve çarptı. Arabamız takla attı. Ayağımın acıdığını hissettim. Hatırladığım son şey Cassandra'nın kanlı yüzüydü. Gözlerimi hastanede açtım. Başımda annem, dayım ve sını öğretmenim Bay McGregor vardı. Ne olduğunu anlayamıyordum."N'oldu?" dedim."Kaza" dediler. Babam ve Cassandra'yı sordum.Annem duymamış gibi davrandı. Ona aptal olmadığımı bazı şeyleri anlayacak yaşta olduğumu söyledim. "Madem öyle diyorsun peki" dedi ve Babam ve kardeşimin artık aramızda olmadığını söyledi. Sonrası mâlum: terapistler, okullar, insanlar..." "Bu çok ağır bir travma" dedi Bay Parker. "Ve..." "Ve ben bundan kendimi sorumlu tutuyorum! Her gün kendini aileni parçalayan biri gibi görmek nedir, bilemezsiniz..." Sustu. Ağlıyordu. Bay Parker,ona, yüzünü yıkamasını önerdi. Tuvalete giderken Matt'i gördü. Dört saniye içinde şunları düşündü: "Clarissa Phoenix...Terapi.... Matt... Tbi ya! Clarissa, Matt'in kardeşi!" Terapi bittiğinde Clarissa Matt'in boynuna atladı: "Seni Çok Seviyorum" Matt şaşkındı. Kardeşinden ilk kez duyuyordu bunu. Gülümsedi. O sırada Victoria'yı gördü. O da gülümsüyordu. Uzun zamandır,ilk kez... Clarissa Victoria'nın elinden tutup Matt'in yanına götürdü: "Bu vivtoria. Kardeşi ölmüş. Bana:'Sevdiklerinin kıymetini onlar yanındayken bil. Elinden gidince çok üzülürsün' dedi" "Yaa..." Okuldaki kız bu muydu? Clarissa'ya:"Gidelim" dedi. Victoria'ya döndü: "Okulda görüşürüz." "Görüşürüz" *** Ertesi gün, Victoria Çok güzeldi. Gül kurusu sweetshirtünün altına giydiği siyah kot, gülkurusu bağcıklı siyah converse'i ile çok yakışmıştı. Saçlarına taktığı siyah bandana mavi gözlerini ortaya çıkarmıştı. Yüzündeki anlamsız tebessümle sırasına oturdu. O sırada birinin yanına geldiğini fark etti. Bu, o turuncu saçlı kızdı. "Selam! Çikolata?" "Yok hayır, sağol." Kız elini uzattı. Tokalaştılar: "Ben Ashley. Ama sen bana Ash de." "Ben de Victoria. Ama sen de bana Viki de" "Anlaştık" Zil çaldı; ders dramaydı. Viki, sıkıldığı için sırasına bir şeyler çiziyordu. O kadar dalmıştı ki öğretmenleri Bayan Parrot'ın yanına geldiğini fark etmemişti. Teneffüste Bayan Parrot onu yanına çağırdı: "Victoria,gelir misin?" Victoria korkarak Bayan Parrot'ın yanına gitti. "Resimlerini çok beğendim. Sanat öğretmeni Bay Foxla tiyatronun dekoruna yardımcı eleman arıyoruz. Duvarlarmızı şenlendirir misin? Gelirsen çok seviniriz." "Olur,gelirim" O günkü serbest saatte Victoria ressam gibiydi... İyice dalmıştı. Söylediği şarkı onu alıp götürmüştü: Umudun kalmadığı dünyalardan Kurtardığın zaman beni Artık kalbimdi yerin Sakladım seni Bulamasınlar diye Bırakma beni Masalım ol prensim Savaşı gözlerin kalbimde Ta içinde ta içinde... Tam o sırada içeri Matthew girdi. Ama Victoria Farketmedi: Geldin, hayatım değişti. Masallar gerçek olurmuş demek Anladım Seni sakladım... Matthew "Bu kızda beni çeken bir şey var ama ne?" diy düşündü.Oturdu dinlemeye koyuldu. Çok farklıydı bu. Annesi gibi... Hisset özlemi Sevgiyi hisset Keşfet kalbini İçindeki sevgiyi hisset Masallar gerçek olurmuş demek Anladım seni sakladım Şarkı bitince bir alkış sesi duydu. Arkasını döndüğünde Matthew sırıtıyordu: "Phoenix! Burada ne arıyorsun?" "Bayan Parrot ile formaların tasarımını görüşecektim. Asıl sen burada ne arıyorsun?" "Dekora yardım ediyordum" "Güzel!" "Güzel!" Matt tam gidiyordu ki arkasını döndü ve: "Bana Matt de" dedi ve gitti.. Victoria "Matt" diye fısıldadı ve devam etti: Masallar gerçek... *** aslında dewamı war ama yorumlarınıza göre yazıcam... NOT: Bu yazı hsm'ye özenmemeye özen göstermiştir. Sadece bir-iki yerde şarkı vardır. O da öylesinedir, duyurulur! | |
|
| |
sharpay@_lashley@ Dalında olgunlaşan üye.
Mesaj Sayısı : 56 Kayıt tarihi : 30/12/07 Nerden : samsun(bir yıllığına konya)
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Perş. Ocak 10, 2008 4:05 pm | |
| çok güzel olmuş devamını bekliyorum | |
|
| |
asodemir Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 995 Kayıt tarihi : 01/01/08 Yaş : 30
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Cuma Ocak 11, 2008 12:34 am | |
| *** Serbest saatten sonr, Victoria ve Ashley küçük bir okul gezintisine çıkmışlardı. Victoria, ona ilginç gelen tipleri soruyordu: "Şu kız kim?" "Hangisi?" "Şu yağmurluk giyen..." "Ha... O Madison Potter. Herkes onunla "Hey Mad, Hogwarts'a selamlar!" diye dalga geçer.." "Ama Harry'ye çok benziyor." Victoria çok haklıydı.Mad, kahverengi saçları,renkli gözleri, uzun saçlarıyla aynı Miss Potter'dı! Geziye devam ettiler: "Şu gelen dev gibi çokcuk da kim?" "O, Chad Apple. Basketbol takımının 2. kaptanı. Ama kaptandan daha havalı."Gülüştüler. Derken karşıdan 40-50 yaşlarında sımsıkı topuzu, eteği dizine gelen tayyörü, kalın siyah çerçeveli gözlükleri ve yüzündeki disiplin dolu ifadeyle önlerinden rambonun kadın versiyonu geçti adeta. "Bu da kim?" diye sormadan edemedi Victoria. "O, Bayan Ginger. Emma April May Summer Ginger. Annesi ve babasını ad koyma şampiyonu ilan etmek gerek." Sınıfa girdiklerinde Sam yeni figürler deniyodu. Victoria hafifçe eğilerek sordu: "Dansı bu kadar sevmenin nedeni ne?" Sam şaşkındı. İlk kez biri onun sanatını ciddiye alıyor ve onunla muhatap oluyordu: "Biz zenciler dans ve müziği çok severiz. Babam da profesyonel bir dansçıydı." "Biliyor musun? Bir terapimde bana dans etmemi önermişlerdi. Break dansı denedim ertesi gün kalçam kırıldı." "Egzersiz yapmadan dans etmeye kalkarsan böyle şeyler olması doğal. Bir dahaki sefere daha dikkatli ol. Bu arada, ben Sam" "Ben de Victoria" "Memnun oldum" "Ben de" Sırasına doğru yürürken Ashley sordu: "Seni ilk gördüğümde sorunlu biri sanmıştım. Fakat şimdi çok değişmişsin... Bu kadar köklü bir değişikliğin sebei ne? Bir günde ne değişti?" "Çok haklısın. Dün yeni bir terapiste gitmeye başladım. Orada bir kızla tanıştım,7 yaşında. Adı Clarissa. 1 yaşındayken anne babasını kaybetmiş. Beni çok etkiledi. Sanırım o, bu değişikliğin temel sebebi. Ve de Matthew'un kardeşi..." "Ne yani,Matt'in anne babası ölmüş mü?" "Bilmiyor muydun?" "Hayır. Matt her sene tatil dönüşü anne babasıyla Miami'deki yazlıklarına gittiğini söyler. Ama Dick bile o yazlığı göremedi." "Görmesi şart mı?" "Öyle deme! Onların aralarından su sızmaz! Dick Matt'in almayı düşündüğü gömleğin ikinci düğmesinin rengini bile bilir!" "Vay canına!" Zil çaldı. Ders kimyaydı. Kimya öğretmenleri Bayan Wu, Japon asıllıydı. Dersini mükemmel anlatırdı ve o gün labaratuvarda deney yapacaklardı... | |
|
| |
cemre:) Admin
Mesaj Sayısı : 362 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Cuma Ocak 11, 2008 9:12 pm | |
| çokkk sprrrr olmus bunu biliosun ztn ama arkadaslar bennn dwmınıda biliom | |
|
| |
Zana Admin
Mesaj Sayısı : 782 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: umarım begenirsniz C.tesi Ocak 12, 2008 5:24 pm | |
| | |
|
| |
EL[1]'F Tuzu sirkesi dökülmüş üye.
Mesaj Sayısı : 460 Kayıt tarihi : 31/12/07 Yaş : 31
| Konu: Geri: umarım begenirsniz C.tesi Ocak 12, 2008 9:05 pm | |
| süper olms böle topikler sayesnde ne yazarlar cıkıo bea | |
|
| |
Zana Admin
Mesaj Sayısı : 782 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Ptsi Ocak 14, 2008 8:47 pm | |
| | |
|
| |
asodemir Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 995 Kayıt tarihi : 01/01/08 Yaş : 30
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Salı Ocak 15, 2008 9:06 pm | |
| yorum yapan-yapmayan herkese sonsuz teşekkürler... İşte dewamı: Bayan Wu herkesin geldiğine emin olduktan sonra derse başladı: "Evet arkadaşlar bu ders elektrolizi işleyeceğiz. Deneyimizi -hatırlarsanız- ilk önce saf suyla yapmıştık. Dick, Matt..." İkisi de aynı anda: "Buyrun bayan Wu!" "Tuz lütfen" "Elbette" Bu iki kafadar, tuz diye yutturdukları toz sodyumu hocalarına verirlerken kıs kıs gülüyorlardı. "Evet... Şimdi de tuzu ek.." demeye kalmadan sodyum patladı ve kıvılcımlar her yana saçıldı. Bayan Wu, bembeyaz suratıyla bas bas bağırıyordu: "Bu berbat şakayı kim yaptı?" Kafadarlar suskundular. Bir an önce sıvışmayı planlıyorlardı. Bayan Wu, tekrarlamayı sürdürünce iyot kokulu labaratuvarda cılız bir ses yankılandı: "Ben yaptım efendim!" Bu Ashley'nin sesiydi! İki kafadar da dahil herkes şoke olmuştu. Victoria: "Hayır Ash bunu kendine yapma" diye mırıldanıp, bunun bir kabus olmasını diliyordu. Evet bu bir kabustu hem de berbat bir kabus!.. "Ashley Mary Johansonn.. Seninle görüşeceğiz!" diyerek çıktı labaratuvardan Bayan Wu. Sinirle müdürün odasına gitti. Victoria Ash'in yanına koştu: "Neden yaptın bunu?" diye fısıldadı. Ashley göz yaşlarını tutmaya çalışarak: "Viki, yalnız kalmalıyım" diyerek yüzünü yıkamaya gitti. Viki, Sam'in yanına geldiğini farketti: "Samuel, neden yaptı bunu?" "Ne yani? Bilmiyor musun? Ash, anaokulundan beri Matt'den hoşlanıyordu..." Viki, kulaklarına inanamadı. İkinci bir şok daha yaşıyordu ve bir güne iki şok çok fazlaydı. En yakın arkadaşı ile aynı çocuktan hoşlanıyorlardı. Bu berbat bir duyguydu... * * * Serbest saatte Ash müdürün odasına çağırıldı. Bay Browning babacan bir insandı. Olayı her zaman alttan almaya çalışırdı. O an Bayan Wu nun gözlerinden çıkan kıvılcımlara aldırmadan söze başladı: "Ashley seni anaokulundan beri tanırım. Neden böyle bir şey yaptın?" "Efendim istemeden oldu. Ben.." demesine fırsat bırakmadan Bayan Wu atıldı: "Yalancı! Sen dünyanın en yalancı öğrencisisin!" Bay Browning sinirlenmeye başlıyordu. Sertçe çıkıştı: "Yeter Ayaka! Bu kadar abartmaya hiç gerek yok!" "Ashley sınıfına git. Ama bir daha yapma." Ashley çok sevinmişti. Ağzı kulaklarına mandallanmış gibi sınıfa gitti. Ders zili çaldıktan sonra Matt Ash'in sırasına gitti ve bir şeyler söyledi. Ash, utançtan kıpkırmızı olmuş yüzünü sakladı önceleri. Sonra sıcacık bir gülümseme eşliğinde Matt'e bir şeyler mırıldandı. Matt bembeyaz dişlerini göstererek gülümsedi ve sırasına gitti. Ashley soluğu Viki'nin sırasında aldı: "Viki onu görünce o kadar heyecanlandım ki... Bana gülümsedi! Rüya gibiydi..." Viki dayanamıyordu eğer ders başlamasaydı çıkıp gidecekti. Ashley her ağzını açtığında yüreğine bir ok saplanıyordu. "Ne konuştunuz?" dedi üzüntüsünü belli etmemeye çalışarak. "Suçu üstlendiğim için teşekkür ederim falan dedi. Off, çok yakışıklı..." Tam o sırada içeri Bayan Bee girdi. Kitaplarını masaya koydu: "Arkadaşlar küçük bir duyuru yapmak istiyorum. Haftaya bayzbol maçımız var. Mavi çakallara güveniyoruz." Son cümleyi söylerken imalı imalı baktı Matt'e. Çıkışta Matt'in sesi koridorlarda yankılandı: "Victoria! Victoria!" Victoria durdu. Matt yanına gelir gelmez sordu: "Terapiye mi?" "Evet" "Ben de Clarissa'yı alacağım. Yürüyelim mi?" "Olur" Yürümeye başladılar. Konuşmaya o kadar dalmışlardı ki bir çift yaşlı gözün onları seyrettiğinden haberleri yoktu... Peki ne konuşuyorlardı böyle: "Matthew.." "Matt." "Tamam Matt... Sana söylemek istediğim bir şey var. Şey... Bugün neden sodyumu koyanın sen olduğunu söylemedin?" "Oh, şey bu benim üçüncü cezam olacaktı ve eğer öyle olsaydı okuldan atılacaktım..." "O yüzden de başka birini ateşe attın" "Hayır ben atmadım o tercih etti. Sonrasında da teşekkür ettim ayrıca... Hem, okuldan atılsam üzülmez miydin?" "Üzülürdüm elbette..." Matt çok sevinmişti. Ta ki Victoria: "Tabi Ash atılsa daha çok üzülürdüm" diyene kadar... Yüreğine düşen kor tutuşacakken Victoria hiç su serpmiyor aksine ateşi yelliyordu: "Hem arkadaşlarına söylediğin yalanlar..." "Dur bi dakika. Ne yalanı?" "Miami'deki yazlık ve anne babanın yaşadığı palavraları..." "O mesele... Bak arkadaşlarımın gözünde öksüz-yetim imajı çizmek istemiyordum. Bu yüzden de yalan söyledim.." "Popülariteye karşı dürüstlük... Hayat felsefen bu mu? Sana inanmıyorum..." terapi salonuna gelmişlerdi. Bakışlarını devirdi: "Görüşürüz Matthew..." Matt her ne kadar arkasından avaz avaz bağırsa da Viki, duymazlıktan geldi. Çünkü terapi çoktan başlamıştı ve Viki geç kalmıştı... Terapi çıkışında Matt Clarissa'ya: "Victoria nerede?" dediğinde ise aldığı cevap onu hayal kırıklığına uğrattı: "Terapi sırasında annesi geldi..." Matt'in aklı Victoria'daydı. Ne olmuştu? 1. BÖLÜMÜN SONU _______________________ NOT: Hikayemin ilk halini bilenler ufak rötuşlar yaptım. Duyurulur! | |
|
| |
cemre:) Admin
Mesaj Sayısı : 362 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Cuma Ocak 18, 2008 10:11 pm | |
| wallla asocum hiç o deişşşşiklikleri okuyamam bi ara anlatırsın | |
|
| |
_Adıyoktekderdisonsuzluk_ Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 1353 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: umarım begenirsniz C.tesi Ocak 19, 2008 2:20 am | |
| | |
|
| |
HAYAL Dalında olgunlaşan üye.
Mesaj Sayısı : 20 Kayıt tarihi : 25/01/08
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Cuma Ocak 25, 2008 4:33 pm | |
| Aso kızm süper olmuş bu. Bayıldım resmen bayıldım...Tebrikler | |
|
| |
_Adıyoktekderdisonsuzluk_ Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 1353 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Cuma Ocak 25, 2008 4:38 pm | |
| diorz ama kız alçak gönüllülüktn kırılcak nerdeyse... | |
|
| |
EL[1]'F Tuzu sirkesi dökülmüş üye.
Mesaj Sayısı : 460 Kayıt tarihi : 31/12/07 Yaş : 31
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Cuma Ocak 25, 2008 6:48 pm | |
| | |
|
| |
asodemir Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 995 Kayıt tarihi : 01/01/08 Yaş : 30
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Ptsi Ocak 28, 2008 7:58 pm | |
| arkadaşlar eksik olmayın. çok teşekkürler =2.BÖLÜM= İŞLER KIZIŞIYOR Maç günü, herkes coşmuştu. Tribünler inliyordu: "Hadi Mavi Çakllar kendinizi gösterin Onları yenin Onları yenin ve onları kapak edin!" Tribünler inlerken Matt çok heyecanlıydı. Bu çok önemli bir maçtı,bu bir. İkincisi victoria hâlâ gelmemişti. O sırada Ashley Eric ve Sam geldiler: "Selam" dedi Ashley. "Size şans dilemeye geldik." "Ne iyi ettiniz. Gelmene çok sevindim Ashley" dedi Dick. Eric ve Ashley gittikten sonra Matt Sam!e sordu: "Sam Victoria'yı gördün mü?" "Hayır görmedim; ama gelir sen merak etme" Sam yerine geçti. Takım kaptnları sahaya çıkıp tokalaştılar. Birbirlerine şans diledikten sonra maç başladı: "Sola koş,sola" "Ahhhhhhh" "Tuttum!" "Yenin onları Çakallar!" "Dikenlerinizi ok gibi saplayın kirpiler" Ve maçın sonuna geldik. Durum 9-9. Kazanan ya da kaybeden belli olacak. Vurucu Dick. Atıcı Thomas McDonald. İşaret verildi top geldi. Dick şaşkınlıkla sopayı savurdu. O da ne? Topu vurmuştu! Ash'in çığlığını duydu: "Koş Dick,koş!" Dick koşmaya başladı. Sanki hayatı buna bağlıymış gibi koşuyordu. En sonunda zıpladı. Thomas da zıpladı. Her yer toz dumandı. Ve hakem ikisini de yanına aldı. Ve Dick'in eli havadaydı. Kazanmışlardı! Herkes gitmişti. Eric Sam ve Ashley de gidiyordu ki Ash Victoria'yı gördü. Koştu yanına gitti: "Senin derdin ne?" "Haa??" "Senin derdin ne? Neden her şey güzelken onları mahvediyorsun? Neden küçük umut ışığımı haşince söndürüyorsun? Matt'le aramıza giremeyeceksin. Boşuna uğraşma." "Ne arası Ashley. Şu an Matt umrumda değil. Ne yaparsa yapsın kimi severse sevsin. Şu an umrumda olan tek şey arkadaşlığımıza leke sürmüş olman. Dostluğu en sonunda buldum sanmıştım ama yalanmış. Tıpkı arkadaşlığın gibi!" Victoria hıçkıra hıçkıra uzaklaştı. Sam ve Eric Ash'e dik dik bakıordu: "Ne var hiç mi kavga görmediniz?" "Siz gibi görmemiştik" dedi Eric. Sam devam etti: "Ona bir sürü palavra attın. Hiçbiri gerçek diildi.Onlar senn düşündüklerindi. Böyle yapmaya devam edersen gerisi sen düşün..." Samuel ve Eric uzaklaştılar. Ash "Bekleyin" dite arkalarından koştu... * * * Ertesi gün herkesin dikkatini çeken bir afiş vardı: Geleneksel Bahar Festivali Kostüm Partisi... | |
|
| |
_Adıyoktekderdisonsuzluk_ Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 1353 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Ptsi Ocak 28, 2008 11:14 pm | |
| Yaz yaz da daa ne kadar yazıcaksn??... | |
|
| |
ka!ra Özel Üye
Mesaj Sayısı : 730 Kayıt tarihi : 27/01/08
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Salı Ocak 29, 2008 12:34 am | |
| anlamıyorum türkçe isimlerin suyu mu çıktı dick samuel ashley fln bize tersss | |
|
| |
Zana Admin
Mesaj Sayısı : 782 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Salı Ocak 29, 2008 10:44 am | |
| Bnde aynısını dedim kıro oluomşş | |
|
| |
ka!ra Özel Üye
Mesaj Sayısı : 730 Kayıt tarihi : 27/01/08
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Salı Ocak 29, 2008 2:02 pm | |
| niye bak bnm adım kayra kro mu aaaa kızarım bk | |
|
| |
asodemir Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 995 Kayıt tarihi : 01/01/08 Yaş : 30
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Salı Ocak 29, 2008 2:34 pm | |
| - ka!ra demiş ki:
- niye bak bnm adım kayra kro mu aaaa kızarım bk
kayracım soruna cevaben sunu soliim bnm amerikan isimleriyle yazmamın sebebi türklerin kıro olması diil (Senacm bu sana) ayrıca kafamda bissuru hikaye var ve kahramanların hepsi turk. Bu, bu seferlik boole olsun. Eğer baska hikaye yazarsam (ki yazmayı düşünüyorum) onları da türkler olarak yazarım. Anlaştık mı? Eger anlaşırsak sevinirm bu arada eksik gördüğünüz bir yer varsa lutfen yazın eleştirileriniz benm için çk önmli... | |
|
| |
asodemir Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 995 Kayıt tarihi : 01/01/08 Yaş : 30
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Salı Ocak 29, 2008 4:19 pm | |
| Dick sınıfa girdiğinde hemen Ashley'nin yanıa koştu: "Ash ben şey diyecektim. Accaba senle ben..." "Sözünü unutma Dick.Matt! Benimle festivale katılır mısın?" Matt çok şaşkındı. O, DVD seyretmeyi planlıyordu. Yine de Ash'i kıramadı. "Peki. Bana uyar" Ashley Matt'in koluna girdi. Uzaklaşırlarken Dick şaşkın şaşkın bakıyordu. Vİctoria'nın yanına geldiğini farketmedi: "Dick festivale birlikte katılalım mı? Seninle katılmak beni çok mutlu edecektir." "Ttabi..." dedi Dick. Kekeliyordu "B..beni de..." Festival gecesi herkes teker teker salona geliyordu. İlk çiftimiz çoktan gelmiş bile: Chad ve Madison. Madison uzun, siyah cübbesi ve sarı-bordo atkısıyla Hogwarts'tan fırlamış gibiydi. Chad ise bol pantlonu, upuzun tişörtü ve zincirleriyle New York'un arka sokaklarından fırlamış bir hip-hopçı olmuştu. İkinci çiftimiz de geldi. Futbol takımınn kaptanı Eric ve amigo kaptanı SUellen. Eric Ninja Kaplumbağa olurken, Suellen da kedi-kadın olmuştu. Uzun siyah saçlarını kedi kulağı şeklinde yaptırmış;şapkaya ihtiyaç duymamıştı. Üçüncü çiftimiz:Sam ve Anne. Sam, samuray olurken; (Suellen'ın en iyi arkadaşı ve bilim kulübü başkanı) Anne de saten şirin işlemeleri olan bir kimono giymişti. Çok uyumulu ve şirindiler... Ve Ashley ve Matt! Ashley Rönesans'tan fırlamış gibiydi. Upuzun saçlarını dağınık topuz yaptırmış ve iki bukleyi de gerdanına doğru sarkıtmıştı. Uzun kahverengi saten kumaşın yanısıra bej danteller de elbisenin güzelliğine güzellik katıyordu. Matt'e gelince... Matt eski çağlarda yaşamaya mahkum şirin ve kurnaz ve cesur bir korsan olmuştu. Gömleği, bandanası, ve pusulasıyla gören onu gerçek bir korsan sanabilrdi. Tarihin en büyük ve en hoş tezadıydı bu çift. Balo başlayalı bir saat geçmişti ve Victoria ve Dick ortalıkta yoktu. Derken kapıda iki siluet belirdi. Bunlar onlardı! Dick eski bir savaşçı olmuştu. Gövdesine tamamen oturan zırhı, pelerini ve kılıcıyla göz alıcıydı. Peki ya Victoria! Yerlere kadar uzanan eteği inci bezeli elbisesi ve iki minik kanatla periler prensesi olmuştu. "Dick, geç mi kaldık?" "Prensesler hiçbir zaman geç kalmaz diğerleri erken gelir" Gülüştüler ve Ashley&Matt çiftine doğru yürüdüler. Matt gözlerini Victoria'dan alamıyordu... | |
|
| |
@YSHEnur Toplanıp yıkanmış üye.
Mesaj Sayısı : 122 Kayıt tarihi : 17/02/08
| |
| |
asodemir Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 995 Kayıt tarihi : 01/01/08 Yaş : 30
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Salı Şub. 19, 2008 1:23 am | |
| baaaaaaaaak! üzerimden espri yapıosun... agresifiiiiiiiiiiiiiiim, gomplekslyiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiim ben adamın ümüünü sıkarım haaaaaaaaa | |
|
| |
.:ki$iliksiz ki$i:. Toplanıp yıkanmış üye.
Mesaj Sayısı : 171 Kayıt tarihi : 02/03/08
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Paz Mart 09, 2008 10:03 pm | |
| ıyyyyyyyyy... akşam akşam midem bulandı! | |
|
| |
Zana Admin
Mesaj Sayısı : 782 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: umarım begenirsniz Paz Mart 09, 2008 10:43 pm | |
| aslan şu mesajını biraz daha açar msn sonuçta iğrenç diyerek aso nn hikayeleri düzelmez | |
|
| |
| umarım begenirsniz | |
|