|
| HSM4. | |
|
+7ROBOTX asodemir EL[1]'F cemre:) Zana GaMeR/TuRp _Adıyoktekderdisonsuzluk_ 11 posters | |
Yazar | Mesaj |
---|
_Adıyoktekderdisonsuzluk_ Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 1353 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: HSM4. C.tesi Ocak 05, 2008 8:04 pm | |
| Yani okuıyan okuyo ama cEMRELER FLN DEWAMINI MRK EDİODU ONDAN YAZDIM.Bi de bu başlık bom boştu içm rel vermedi.Gamze sn de snnklini koyabilirsin burda da bulunsun Bir maçta başlıyor öykümüz.Herkesin tek renk giyinip bağırdığı, amigo kızların takla atıp ponpon salladığı ve sunucunun bağırdığı bir maç.Dev bir basket maçı.
Her iki takımın da yüzlerce seyircisi, her takımın da bütün oyuncularının baktığı tek bir yön.Takım kaptanları.İkisiyse sadece birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlar.Biraz kin var bu bakışlarda, biraz da korku.Sonunda biri konuştu:
_ Bence hiç başlamamışken geri dön Tray!Basketbol erkekler içindir, bebeğim.Aksi taktirde canın yanacak.
Evet, Tray yani ikinci takım kaptanımız bir bayandı ve yine haklıydı ki bu onun ilk maçıydı.
_ Yapma Boby, ben bile senden daha çok erkeğimdir!
Tray Bolton.Yani yine yanlış anımsamıyorsunuz ki o daha lisedeyken rekorlar kıran Troy Bolton’ ın kız kardeşi .Fakat ne yazık ki bu on yıl kadar önceydi.Tray her zaman abisi gibi olmak isterdi.Bu yüzden basketbola başlamıştı.Fena da sayılmazdı.Çünkü East High ta yüzlerce erkek okumasına rağmen yaşı küçük bir bayan olarak işte buradaydı.Okul takımının kaptanıydı.Bu da onu final maçıydı.Yani ya kazanacaktı ya da kazanacaktı…
_ Lanet olası abin de bir kızdı Tray!Zaten tek ortak yönünüz bu.Onun gibi olmak istediğini herkes biliyor.Ama kendini çok alıştırma çünkü olamayacaksın!
_ Nerden biliyorsun?
_ Çünkü onun gibi olabilmen için öncelikle final maçını geçmen gerek ve unutma, ben seni havada karada suda yenerim.
Tray gülümsedi.Aslında çok sert ve kaba bir kızdı.Annesinin uyarılarına rağmen hep abisini örnek almış, bunun sonucunda da abisinden daha erkek bir canavara dönüşmüştü.Saçlarını içine sıkıştırdı beresini düzeltti.Bağcıklarını sıktı ve formasını çekiştirdi.Öyle bir şeydi ki o bere kimse onun yüzünü bile göremezdi.Oysa o öylesine severdi ki beresini basket maçlarında bile takardı.
Sonra düdük çaldı ve maç başladı.Sunucunun çığlıkları bir yanda, seyircilerin bağırışları öbür yanda.Ama bir anda Boby ne olduğunu anlayana kadar her şey olup bitiverdi.
_ ‘Sayı!!’ diye bağırdı hakem.Ama zaten ekranda da yazıyordu olup biten.
Tray gerçekten çok hızlıydı. 10-15 saniye içinde ilk basketini atmıştı bile.
_ Yuh be, ninem bile senden iyi oynar!
_ Hadi be kızım, yapabilirsin!
_ Bana bir sosisli daha lütfen.
_ Tray sayıya doğru ilerliyor sevgili spor severler!...
_ Tray yere adete yapıştı sayın seyirciler!Sanırım burnu kanıyor!
_ Hakemin kararı bekleniyor…
_ Ve işte son 20 saniyeye giriyoruz!
_ Vee, kazanan takım; East High’ ın Vahşi Kedileri!!
_ Hangi takım?
_Vahşi kediler!
_Hangi takım?
_ Vahşi kediler!
_ Hangi takım?
_ Vahşi kediler!
_ Vahşi Kediler..
_Aklını oyuna ver!!!Woooow!!...
…Tray bomboş kalmış sahada bir yere oturmuş burnuna pamuk tıkıyordu. Kulağında artık bütünleştiği I_pod’u vardı.Hava kararmıştı ve buz gibiydi.Troy ise hala onu almaya gelmemişti.Oysa maç biteli bayağı olmuştu bile.
_ Hey, Tray!Hadi arabaya!
Sonunda geldi.Tray hemen arabaya atladı.Önce uzun bir süre sessizlik oldu.Aslında Tray konuşmaktan pek hoşlanmazdı ama bunu da sormazsa çatlardı yani:
_ Maçın nasıl geçtiğini merak etmiyor musun?
_ Ne maçı?
_ Unuttun mu, bu gün final maçımız vardı, Troy!
_ Antrenman olduğunu sanıyordum.
Bu benim ilk maçımdı ve geleceğine söz vermiştin!Ayrıca sormadın ama söyleyeyim; takımıma bir kupa kazandırdım.
_ Hmm.( O sırada telefon çalar.)Bir dakika tatlım bu telefona bakmam gerek.
Her zaman iş.Tray bu durumdan çok rahatsızdı.Eskiden annesi, babası, o ve Troy çok mutlu yaşarlardı.Ama şimdi, yani o kazadan sonra…Artık annesi ya da babası yoktu işte.Şimdi Troy vardı.Gaby ve Liz vardı.Hah, işte bir de onlar var!Troy ile Gaby evlenip Gaby onların evine taşındığından beri hiç eskisi gibi olamamıştı yaşamı.Üstelik şimdi bir de başına pörtlek gözlü kuzeni Liz çıkmıştı.Ona gıcık oluyordu çünkü o bütün ilgiyi üstünde topluyordu.Ama Liz’ in doğması Gaby ’nin sonsuza kadar hamile kalmasından daha iyiydi.Öylesine bir kaprisliydi ki, ıyy, Tray düşününce bile tüyleri ürperiyordu!
…Eve geldiklerinde hala abisinden bir aferin bile alabilmiş değildi Tray.Gaby ise kapıyı açar açmaz:
_ Off, nerde kaldınız?Geç kalacağız.Tray, sen hemen duşa ve sonra odanda hazırladığım elbiseni giy tamam mı?
_ Ne?Nereye gidiyoruz ki?
_ Troy’un işiyle ilgili bir yemek, hadi çabuk ol!
_ ‘Senin hazırladığın elbiseyi giymem!’ deye bağırdı Tray merdivenlerden çıkarken… Bari o bereyi çıkar Tray(diye söyleniyordu arabada Gaby)Off, Troy içim hiç rahat etmedi..Keşke Liz ‘i de yanımızda götürseydik.Bebeğimizi liseli bir kıza emanet etmek bana hiç de akıllıca gelmiyor.
_ Sakin ol tatlım, o liseli kız dediğin daha önce bir çok bebeğe bakıcılık yapmış, deneyimli yani.
_ Gaby haklı Troy.Bence de o da gelmeliydi.Yani sizin çocuğunuz varken beni neden karıştırıyorsunuz ki?Ben bu lanet şeyi çekmek zorunda mıyım?Alın kızınızı gidin kardeşim.Bana ne?
_İtiraz istemiyorum Tray.Madem bizim ailemizin bir parçasısın, o zaman ailemize yakışır gibi davranman ve hanımefendi olman gerek.Öğrenmen içinse sadece bize eşlik etmeni iştiyorum o kadar.
_ Sen bizim aileden ne anlarsın ki? (diye mırıldandı Tray)
_ Efendim, Tray?Bir şey mi dedin?
_ Yoo.Zaten ne desem boş ki..
_ Bak Tray sana söz veriyorum, eğer bu gece buradan çıktığında suratın asık olacak olursa bütün hafta bulaşıkları sadece ben yıkarım.
_ Ama zaten hep sen yıkıyorsun.
_ Evet, ama ben haklı çıkarsam bulaşıkların yarısı senin olur.
_ Tamam, Gaby, tamam.Nasıl olsa böyle yerlerde asla gülemem.Bilirsin ben zaten pek sık gülmem.
_ Ama benim içime doğdu ve göreceksin bu gece senin için çok özel olacak.
_ Pfff!...
…Kapıda görevlilere ulaştılar.O zavallıların göreviyse insanları yerlerine oturtmaktı.Çünkü oradaki o kokoş sosyeteler aslında onu bile kendileri beceremezlerdi.
_ Affedersiniz beyefendi, ancak küçük bayanı bu restorana alamıyoruz. Onun için ek davetiyeye ve daha düzgün kıyafetlere ihtiyaç var.
_ Ne?!
_ Ya da ek bir ücret ödeyip alt kattaki gençler partisine katıla bilir tabii.Ayrıca böylesi daha hesaplı olur sizin için.
_ Tamam o zaman, hadi Tray alt kata.
_ Ne?!Hayır, Gaby, Troy yardım edin.Hayır lütfen asla olmaz! Ya!
| |
| | | _Adıyoktekderdisonsuzluk_ Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 1353 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. C.tesi Ocak 05, 2008 8:08 pm | |
|
[size=12]
…Görevli onu ön kapıya götürdü ama ön kapı çoktan kapatılmıştı. _ Çok şanslısın küçük bayan, ön kapı kapandığına göreeğlence çoktan başlamış bile!Tam ortasına düştün makaranın!
_ Aman ne güzel!
Adam onu bu sefer de arka kapıya götürdü.Bu kapı karanlık bir yere çıkıyordu.Adam Tray’i arkasından ittirirken:
_ İyi eğlenceler!
Tray arkasını döndüğünde ise adam çoktan yok olmuştu.Çaresizce içeri girdi Tray.Biraz ilerle ve biraz daha.Göz gözü görmüyordu.Sonunda gördüğü ilk ışığa daldı.Ama nerden tahmin edebilirdi ki bunların olacağını?
Evet, korkunç bir şey olmuştu!Tray soyunma odalarından geçmiş ve birden kendini sahnede bulmuştu!Sunucu onu fark ettiğinde ise atık geri dönmek için çok geçti.Sahnedeki yazıyı okudu Tray.Karaoke Night mı?Ne!?!sunucu:
_ Wow, bakıyorum ilk gönüllümüz biraz fazla aceleciymiş!
_ Yoo, hayır!Aslında…ben…şey…
Sunucu Tray’in konuşmasına izin vermeden mikrofonu eline tutuşturdu.
_ Buna ihtiyacın olacak.
Şöyle bir göz gezdirdi Tray’e ve suratını ekşiterek:
_ Ve bununla da şarkı söyleyemezsin!
Bir anda Tray’in beresini çekti ve salonun öbür ucuna fırlattı!O anda Tray’in sapsarı ve upuzun saçları önce havada savruldu, sonra da yavaşça omuzlarına döküldü.Birden bütün gözler Tray’in üstüne çevrilmişti.Kim tahmin edebilirdi ki, o berenin altından böyle büyüleyici bir şeyin çıkabileceğini?!?
Artık Tray’in yüzü de çok net görülebiliyordu.Elinde mikrofon, o masalımsı masmavi gözleriyle şaşkın şaşkın bakıyordu.Onun gözleri, aynı abisine çekmişti, nefisti!
_ İstersen sana bir de yardımcı bulalım, ha?Hmm, mesela…sen!
_ Ben mi?
_ Evet, sen.Hadi gel!
Alex, yani işaret edilen çocuk, orta boylu, sempatik, kumral bir çocuktu.Ama çok güzel bir vücudu vardı!Üstelik okulda bayağı da söz sahibiydi.Herkes onu tanırdı.Ayrıca 2. sınıftan beri takım kaptanıydı.Kızlarla Tray’den daha çok takıldığı kesindi.Yani biraz çapkındı.Buraya da Sindy adında bir kızla gelmişti.Yoksa onun da böyle yerlerde pek işi olmazdı.Ne yazık ki Tray bunların hiçbirisini bilmiyordu.Onun için ilk izlenim olarak karaoke gecelerine katılan bir çocuk kocaman bir sıfırdı!!
Alex arkadaşlarının itelemesiyle kendini sahnede buldu.Onun eline de bir mikrofon sıkıştıran sunucu da hemen sahneden indi.
Önce Alex Tray’e baktı.Bu şekilde giyinen bir psikopatın daha önce hiç şarkı sölememiş bile olabileceği ihtimalini düşündü.
Sonra Tray de Alex’e baktı.Karaoke gecelerine katılan bir sütle asla şarkı söyleyemeyeceğine emindi.Aslında Tray kendi bile şarkı söyleyemezdi ki!En azından daha önce hiç bunu denememişti.
İşte bu şekilde tedirgin birbirlerine bakarlarken müzik başladı. Peki ama önce kim başlayacaktı?
_ Livin’ in my own world.I didn’t understand.That anything can happen when you take a chance…
Way canına!Tray bu gün insanları gerçekten şaşrtıyordu!O çıkan ses…İnanılmazdı! Öylesine farklıydı ki…Tıpkı bir melekten çıkarcasına okşuyordu kulaklarınızı ve sonra hafifçe dokunuyordu sanki kalbinize…Anlatılamazdı.Dinlemeniz gerek…
Şimdi herkes onlara bakıyordu.Alex devam etmeliydi ama bu konuda Tray hiç de umutlu değildi.Yine de Alex bu sesi beğenmişe benziyordu.Çünkü şu anda Tray’a dönmüş kocaman gülümsüyordu
Sanırım karşılaştıkları karşısında biraz şaşırmıştı.Ama ona gülümsemek çok yakışıyordu.Öyle tatlıydı ki…
_ I never believed in what I couldn’t see.I never open my heart to all the possibbilities...
Alex’in arkadaşları ağızları bir karış açık onları seyrediyorlardı. Gerçekten çok iyiydi.Sesi pürüzsüzdü ve bunu kullanması da iyi biliyordu.
_I konw that something has...
Sesleri gerçekten çok uyuyordu.Way canına!
_Start of something new...
_Huuu yaeh yeah!
Herkes kopmuştu!Bir kişi bile yerinde oturmuyordu!Tray sadece yere bakıyordu.Alex ise sadece Tray’e.
_Start of something new...
_Star of something.. .new...
Bir süre bakıştılar.Sonunda şarkı bitmiş bütün salon da kendi aralarında konuşmaya dalmıştı bile.Onlarsa hala sahnedelerdi. Şaşkın gözlerle birbirlerine bakıyorlardı.
_Alex, diyerek elini uzattı Alex Tray’e.
_Tray.
_Güzel isim.
_Sağol.Artık sahneden inebilir miyiz sence?
_Hmm, olabilir zaten kimse bize bakmıyor.
Böylece Alex önce sahneden indi ve Tray’in de inmesine yardımcı oldu.
_Şey, biraz hava almak ister misin, Tray?
_Olabilir ama önce beremi bulmam gerek.
_Sanırım yeterince dolaşırsak onu da bulabiliriz.
Tray gülümsedi.Bu çok sık olan bir şey değildi.Birisinin ona normal biriymiş gibi davranmasından bahsediyorum.Genelde uzaydan gelen yaratık gibi parmakla gösterilen bir tipti çünkü.Daha dün yolda giderken 2. sınıflardan biri önce biraz yanına yaklaşmış sonra da Tray ona bakınca çığlık atıp kaçmıştı mesela.
_Ee, Tray.Hangi liseye gidiyorsun?
_Şey, aslında ben...burada okumuyorum!(yalan söylerken hep heyecanlanır ve ses tonunu yükseltirdi.)Peki ya sen?
_Aslında bilemiyorum.Yani biraz karışık.Şu anda resmen hala Kolombiya’daki okuluma kayıtlıyım.Ama yarın burada bir okula başlayacağım.Yaklaşık 2 hafta önce taşındık.Ama daha okul işini yeni ayarlıyoruz.
Tray başını salladı.Ardından uzun bir sessizlik.Alex bu sessizliği kırmak istercesine bir soru daha patlattı.Belli ki canı sıkılıyordu.
_Seni daha önce görmüş olabilir miyim?Tanıdık geliyorsun.Sanki biraz önce görmüşüm gibi.Hmm, bir düşünelim.Acaba Wildcats maçında karşılaşmış olabilir miyiz dersin?Maça gelmiş miydin?
_Şey, ben...Sanırım hayır.Yani hayır!
_Basketbolu sever misin?Ben bayılırm.Aslında gelmediğine göre sormasam daha iyi.Çünkü söylediklerine göre o maç sezonun en önemli maçıymış.
_Aslında basketboldan o kadar da nefret etmem.Hadi bana basketle ilgili neler yaptığından bahset.(Oh be!İşte bu konu Tray’in
işine gelirdi.)
_Ben mi?Şey, ben fazla iddialı olmasın ama basketbolda üstüme kimseyi tanımıyorum.Geldiğim okulda takım kaptanıydım.Ve burada da olmayı düşünüyorum.
_Hangi okula gideceksin ki?
_East High.Buraların en iyi okulu olduğunu söylediler.
_O zaman çok beklersin...
_Efendim?
_Yok bir şey.Hiç bir şey demedim.
Tam o sırada kapıya vardılar.Tray’in beresi yerde duruyordu.Alex aldı ve bereyi yavaşça Tray’in kaşasına yerleştirdi.
_Biliyor musun bunsuz saha güzelsin.
_Güzel olmak umurumda değil.Ben sadece kendim olmaya çalışıyorum.
_Ama bence yine de güzelsin.
_Ha? Bunu bana en son babam söylemişti.Tabii ben beş yaşındaydım.
Gülümsediler ve balkona çıktılar.
_Bir soyadın var mı Tray?Yani seni diğer Traylerden ayıran.Evet diğerlerinden çok farklısın zaten ama..anladın işte.
_Neden soruyorsun ki?Bir daha birbirimizi görmeyeceğiz bile.Ayrıca önce sen söylemelisin.
_Nobad, Alexander Nobad.
_Tamam. Bolton, Tray Bolton.
_Ben Bu ismi daha önce kesinlikle duydum...
_Maçta defalarca duydun ya gerizekalı.
_Efendim?
_Yok bir şey.
_Bunu hep yapar mısın?
_Neyi?
_Yani hep kendi kendine konuşur musun?
_Yo, hayır.
Birbirlerinin tekrar gözlerinin içine bakarlar ve yaklaşırlar.
_Al!Hadi tatlım!Gitmemiz gerek!
Bu içerden seslenen Cindy’nin sesiydi.
_Gitmem gerek gizemli kız.Umarım tekrar görüşürüz.Artık her nerede yaşıyorsan, iyi yolculuklar.
_Bekle.Eğer yanında durarak kız arkadaşını rahatsız ettiysem gerçekten özür dilerim.
_Şey, bir dahaki görüşmemizde bana bir şarkı daha sözü verirsen sanırım onu halledebilirim.
Gülümsedi.
_Bu parlayışı evet olarak kabul ediyorum.Bay bay...
Arkasını döndü ve koşarak uzaklaştı.Tray ise tırabzanlara tutundu ve balkondan onu izledi.Şu Cindy denen kızı kollarının arasına aldı ve sonra siyah bir jipe binip gittiler.Tray bir süre sonra daha onların arkasından baktı.Dalmıştı.O anda daha önce hiç düşünmediği şeyleri düşünmekle meşguldü.Ama daha dün sorsaydınız bir erkeğe aşık olmak kusunçtu!Şu andaysa farkında bile değildi neler olduğunun.Bir anda kendine geldi:
_Aman tanrım!East High dedi!Yarın aynı okulda olacağız ve foyam ortaya çıkacak!LANET OLSUUN!
Ona neden yalan söylediğini bile bilmiyordu.Sanırım ilk kez havalı olmak istemişti.Diğerleri gibi.Ama neden ona böyle görünmesi gerektiğini düşündüğünün farkında değildi henüz...
_Ee, küçük hanım gecen nasıl geçti bakalım.
Gaby aynı andan hem bebeğin altını değiştiriyor hem de Tray’le konuşmaya çalışıyordu.Tray ise onun bu şekilde kendisiyle ilgilenirmiş gibi yapmasından çok rahatsızdı.Hemen konuyu kapatmaya çalıştı.
_Her zamanki gibi.Birileri cırtlak cırtlak bağırdı ve ben bütün gece
Kola içip masamda oturum.İzin verirsen artık yatacağım.
_Tray, bir problemin olduğunda bana gelebileceğini biliyorsun değil mi?Yani kız kıza bir yol buluruz.Bir şey olduğunda bana anlatır mısın?
_Tamam, iyi geceler.
_Söz mü?
_Söz!Hem neden bu kadar çok ilgileniyorsun ki?
_Aslında ben evde çok sıkılıyorum ayrıca sen de bir genç kızsın eninde sonunda kafayı birine takacaksın ve ben bu duyguyu seninle paylaşmak istiyorum.Ne de olsa biz bir aileyiz değil mi?
...
_İyi geceler Tray.Biliyor musun sen bir umutsuz vakasın.
_İyi geceler Gaby!
1. BÖLÜMÜN SONU.....
| |
| | | _Adıyoktekderdisonsuzluk_ Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 1353 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. C.tesi Ocak 05, 2008 8:11 pm | |
|
[size=12]
2.BÖLÜM
_Kalkma vakti küçük şeytan!
Gaby her sabah Tray’i uyandırmak zorunda kalırdı çünkü onu bıraksan aylarca uyurdu.Ama bu sefer Gaby Tray’in odasına daldığında Tray çoktan kalkmıştı ve gardırobunun karşısına dikilmişti.Gaby hayretler içinde ona bakakaldı.
_Günaydın Gaby, bir konuda yardımına ihtiyacım var.
_Sen de kimsin ve Tray’e ne yaptın?
_Dalga geçme, sadece yardım edebilir misin onu söyle.
_Elbette, ne konuda?
Tray yavaşça Gaby’nin kulağına fısıldadı.
_Ne giyeceğimi bilmiyorum.
_Ne!?Tray!Bu cidden sen misin?Senin için önemli olmadığını sanırdım.Çek kotu altına olsun bitsin.
_Hayır, aslında benim biraz daha iyi giyinmeye ihtiyacım var.En azında bu günlük....
_Öyleyse o antika dolabında hiçbir şey bulamazsın tatlım.Ama, hmm bir düşünelim.Sanırım yine de yardımcı olabilirim.
Tray kocaman sırıttı.Way be!Bu Tray bu aralar bayağı bir değişmişti yani!Gülüyordu işte.Hem de içinden gelerek....
Gaby Tray’e atmaya kıyamadığı için yıllardır sakladığı beyaz mini bir etek önerdi.
_Etek mi?Yapma Gaby!En son etek giydiğimse 7 yaşındaydım!
_Evet ama sana çok yakışacak.Güven bana.
Üstüne de beli açık dar turkuvaz bir kazak uydurdu.Yalvar yakar da olsa beresini de çıkartmayı başardı Gaby.Mavi bağcıklı beyaz converseler de süper olmuştu doğrusu.Gerçi Gaby’nindiler ve Tray’e bir numara büyüktüler ama kim anlayacaktı ki?
Gaby Tray’in beline kadar olan düz sarı saçlarını güzelce taradı. Her şey bittiğinde ise Tray bir an için aynaya baktı.Bu kimdi?Daha önce onu hiç görmemişti.
_Ah, bu çok güzel Gaby....Ama dur bir dakika, ben bu şekilde okula gidemem.Herkes benimle dalga geçer!
_Yavaş ol Tray.Kimse seninle dalga geçemeyecek.Erkekler bu haline deli olacak.
_Evet, özellikle Ağabeyim!
_Sanırım arka kapıdan çıkabilirsin.
_Katılıyorum.
Böylece Tray arka kapıdan bahçeye çıkar ve yan komşuları Billy’den onu arabasıyla okula bırakmasını rica eder.Billy önce onu tanımaz.Sonrasında ise Billy hemen arabasına atlar ve bütün yol boyunca iltifatlar savurur durur Tray’e.Aslında Bill’in arabası çok kıymetlidir.Bu yüzden Tray’i arabasına bindirmez.Ama sanırım bu mini etekli ateşli kız oyunu bütün erkeklerde işe yarıyor.
[/size]
| |
| | | GaMeR/TuRp Moderatör
Mesaj Sayısı : 130 Kayıt tarihi : 05/01/08
| Konu: Geri: HSM4. C.tesi Ocak 05, 2008 8:16 pm | |
| ewtt süper jnm amaa hsm 3 nerede?? | |
| | | Zana Admin
Mesaj Sayısı : 782 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. C.tesi Ocak 05, 2008 10:21 pm | |
| abük iii olmmşş ya btn öykülerrr nedenseeee brinin yakınındaaa | |
| | | _Adıyoktekderdisonsuzluk_ Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 1353 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. Paz Ocak 06, 2008 5:12 pm | |
| - GaMeR/TuRp demiş ki:
- ewtt süper jnm amaa hsm 3 nerede??
Hsm 3ün çekimlerine başlandı ki...Onu yazamm. Saolun bu arada. | |
| | | cemre:) Admin
Mesaj Sayısı : 362 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. Paz Ocak 06, 2008 8:20 pm | |
| güsellllllllll olmusssss daaa bu hangisi yaaaaaaa hergün bis yazıyosunuz..... | |
| | | cemre:) Admin
Mesaj Sayısı : 362 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. Paz Ocak 06, 2008 8:20 pm | |
| aso da atamadı su hikayesini naz mı yapıo neeeeeee | |
| | | Zana Admin
Mesaj Sayısı : 782 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. Paz Ocak 06, 2008 11:14 pm | |
| | |
| | | Zana Admin
Mesaj Sayısı : 782 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. Ptsi Ocak 07, 2008 6:44 pm | |
| onun geçirmesi biras zor olcek bnce | |
| | | cemre:) Admin
Mesaj Sayısı : 362 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. Salı Ocak 08, 2008 8:19 pm | |
| evt biraz uzun ama ben yazıp ona atıcam öle kararlastırdıkta hala wermedi bana | |
| | | _Adıyoktekderdisonsuzluk_ Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 1353 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. C.tesi Ocak 12, 2008 6:07 pm | |
|
Böylece Tray arka kapıdan bahçeye çıkar ve yan komşuları Billy’den onu arabasıyla okula bırakmasını rica eder.Billy önce onu tanımaz.Sonrasında ise Billy hemen arabasına atlar ve bütün yol boyunca iltifatlar savurur durur Tray’e.Aslında Bill’in arabası çok kıymetlidir.Bu yüzden Tray’i arabasına bindirmez.Ama sanırım bu mini etekli ateşli kız oyunu bütün erkeklerde işe yarıyor.
_Bıraktığın için Sağol Billy.
_Önemli değil her zaman.
Tray arkasını döndü ve okulun bahçesine doğru yöneldi.Tam o sarıda Billy bir ıslık çaldı.
_Ne?
_Yok bir şey.Sadece güzel bir arka gördüğümde yaptığım bir şey.Alışkanlık işte.
_Git başımdan Billy!Unuttun mu ben Tray!Bana sarkmasan iyi edersin.
Tray arkasını dönüp yürümeye devam etti.Yürürken saçlarının rüzgarda dalgalandığını hissetti.Müthişti!
Ne yani?Neresi bu kadar garip?Tray dolapların olduğu koridorda ilerlerken herkes kenara çekiliyor ve erkekler gözlerini üstüne dikiyorlardı.Tanımamaları imkansızdı.Ama tanısalar ona böyle bakmazlardı herhalde.Oh be, sonunda zil çaldı ve Tray sınıfına yollandı.
_Merhaba, yeni misin?
Bunu söyleyen Amanda Klers’di.Aman tanrım!Amanda Klers Tray’le mi konuşmuştu?Bu inanılmaz!Kesinlikle ilerleme kat ediyordu.
_Şey aslında ben...
Tam o sırada Bayan Evans sınıfa girdi ve Tray de açıklama yapmak zorunda kalmaktan kurtuldu.
_Günaydın çocuklar, maç nasıldı?
Bayan Evans genç ve sempatik bir öğretmendi.Aslında o müdüreydi ama drama derslerine de giriyordu.Troy’un söylediğine göre eskiden çok zenginlermiş ama o şimdi de halinden gayet memnun.Bütün öğrenciler onu çok severlerdi ama Nick tam anlamıyla ona tapardı.Aşık falandı herhalde ama sorsanız bunu yalanlardı elbet.Bu yüzden de zaten Bayan Evans’ın sorusunu ilk yanıtlayan Nick oldu:
_Tabii ki biz kazandık, Bayan Evans, tabii ki.
_Way canına, tebrik ederim Nick!Peki ya Tray nerde?Onu da kutlamak isterdim.Her neyse, Hangi takım?
Nick Tray’in en yakın arkadaşıydı ve çok iyi basket oynardı.Zaten Tray bu takıma girmese Nick de girmezdi.Neyse, Bayan Evans’ın bu sorusu bütün sınıfı gaza getirdi ve hep bir ağızdan bağırdılar:
_Vahşi kediler!Akılını oyuna ver!
Tray ise Bayan Evans’ın onu görmemiş olmasından rahatsız oldu ve:
_Şey bayan Evans ben...
Tam o sırada kapı çaldı ve Bayan Evans’ın ‘gir’ komutuyla yavaşça açıldı.
Bu gelen kişi Tray in hemen yerine oturup saçlarıyla yüzünü kapatmasına sebep oldu çünkü bu durumda tanınmamak en kolay çözümdü ona göre.Gelen oydu.Bu korkunçtu!Aynı okula katlanabilirdi belki ama aynı sınıfta olmak...Bu çok kötü bir şanstı!Tray aslında onun için , ona güzel görünmek için böyle giyinmişti belki ama şu anda ona görünmekten bile korkuyordu.İlk defa bir erkeğin dikkatini çekmeyi başarmıştı ama şu anda sadece bir yalancıydı işte.Her şey bitmişti.Bunların hepsin önceden de hesaplayabilirdi ama o o an sadece anı yaşamıştı.Aslında bunu pek yapmazdı ama yapmıştı işte.Bunun olabileceğini düşünmek bile saçmaydı.İyi de neydi bu?Olabileceğini sandığı neydi?İşte birkaç saniye içinde bunlar geçti Tray’in aklından.İlk defa belki bu kadar çok düşünmüştü ama daha çok düşünmeliydi daha hızlı!
_Alexander, sınıfımıza hoş geldin, dedi Bayan Evans güler yüzlülükle.
_Günaydın, Bayan Evans.
_Günaydın Alexander.İstersen şimdilik boş bir yere otur, sınıfın geri kalanıyla teneffüste tanışırsın.
Alex başını salladı ve sınıftaki boş yerlere göz attı.Aslında sınıfta yanı boş olan birileri pek olmazdı çünkü Nick hep Tray’in yanına otururdu.Ama bu gün Tray yalnız oturuyordu.Alex önce Nick’e baktı.Nick tam o sırada daha önceden de kullandığı buruşuk bir peçeteye burnunu silmekle meşguldü.Alex suratını ekşitti ve Tray’in (!) yanına oturdu.
_Merhaba, ben Alex; dedi Alex yerine otururken ve Tray’e el uzattı.
Tray önce bir süre ona baktı ve tanımadığını anladı.Oh be!İşte bu iyi haberdi.Karaoke gecesinde bira içersen işte böyle olur.Oh, canıma deysin!
_Bolton, Tray Bolton.
_Hey, sen şu maçtaki kızsın!Way be!Etek yakışmış.
Alex öyle çok şaşırmış olacak ki bayağı bir bağırdı.Bayağı derken bütün sınıfın duyacağı bir tondan bahsediyorum!Sonrasında bütün gözler Tray’e döndü ve sonra hep bir ağızdan aynı tepki:
_Bolton mı?
2. BÖLÜMÜN SONU
| |
| | | _Adıyoktekderdisonsuzluk_ Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 1353 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. C.tesi Ocak 12, 2008 6:15 pm | |
| 3. BÖLÜM _Tray Bu şehirde yaygın bir ad mıdır? _Şey, pek değil.Aslında sadece ağabeyimle adlarımız uysun diye öyle koymuşlar.Neden sordun ki? _Şey aslında ben dün Tray adında biriyle daha tanıştım da. _Öyle mi?Nasıl biriydi peki? _Imm, muhteşemdi! _Gerçekten mi? _Evet, yani çok uzun süper bacaklı ve iyi giyimli bir kız olarak hayal etme çünkü değildi. _Erkeklerin öyle kızlardan hoşlandığını düşünürdüm. _Senin gibi mi?Şey, alınma ama en azından ben değil. _Neden alınayım ki? _E, çünkü sen de o kategoriye giriyorsun. _Çok fazla ön yargılısın... _Benim için ilk görünüş önemlidir.Tıpkı onu ilk gördüğüm andaki gibi ve onunla konuşurken beni dinliyordu ama sen şu anda beni dinlemiyorsun. _Ha, efendim? _Bak, gördün mü?Anlatmaya çalıştığım buydu. _Üzgünüm ama çok önemli bir sorunum var ve aklımdan çıkmıyor işte. _Paylaş o zaman. _Olmaz!Şey, yani...Belki başka bir zaman.Şey, onu beğendin peki o senin hakkında ne düşünüyordu? _Bilmiyorum, sormadım ki. _Neden? _Şey onunla tanıştığım sırada yanımda kız arkadaşım vardı.(Güldü.) _Peki tipi nasıldı? _Ben...Aslında...Pek hatırlayamıyorum.Biraz alkollüydüm ve geceydi.Yine de o güzel sarı saçlarını ve masmavi gözlerini hatırlayabiliyorum. _Sen delirmişsin!Yüzünü bile hatırlamadığın bir kıza aşık olmuşsun.Umutsuz vaka. _En azında adını hatırlıyorum. Gülüştüler.Tray çok mutluydu ama...Sanırım dünyada onun gibileri sevenler de vardı.Nick tam o sırada yanlarına geldi ve konuyu dağıttı. _Tray, her yerde seni arıyordum.Nerdesin?Antrenman başlamak üzere! _Etekle mi koşacağım? _Bir şeyler ayarlarız!Ayrıca bu konuyla ilgili sonra konuşacağız. Şimdi, hemen gitmezsek koç bizi öldürecek! _Tamam.Hey, Norbad.Basketbol oynayacağız.Bize katılmak ister misin? _Elbette! _Güzel bizi takip et o zaman, ama acele etmen gerekecek!
BASKETBOL!Anlaşabilecekleri tek noktaydı. _Öncelikle Bay Norbad, eğer bir Wildcat olmaksa arzun, öğrenmen gerek. _Neyi Bolton? _Get’cha head in the game! _Nasıl? _Sadece diğerleri ne yapıyorsa onu yap.Kendini müziğe bırak!Doğu lisesindesin.Bu lisede üç kuşaktır hiçbir şey müziksiz yapılmaz. _Basketbol antrenmanı bile mi? _Evet, o bile.Hadi bayanlar!Kaldırın poponuzu ve kendinize birer top alın!Başlıyoruz! Birden spor salonu basket toplarının yere çarpma sesleriyle yankılanmaya başladı ve Tray elini kaldırdığındaysa bu çarpma sesleri düzenlendi ve ritimlere dönüşüp.Sonrasında ritimler Tray’in bağırarak söylediği sözlere döküldü ve çok havalı bir hal aldı. _C’mon!Get my get my head in the game.. _You gotta get’cha get’cha get’cha get’cha head in the game! _Why am i feeling so wrong?... Alex şaşkın şaşkın oyuncuları izliyordu. _ Sadece sözleri ezberle Alex, gerisi kendiliğinden gelir. _Bitti mi peki? _Evet. _Yani şimdi maç yapabilir miyiz? _Takımını kur Nobad. _Bir kızı çok rahat yenebilirim, Tray.Sence maç yapmamıza gerek var mı? _Bunu söyleyen ilk kişi sen değilsin Alex.Sen sadece onlardan birisin o kadar. _Başlayalım, bebek.Hadi kendini rezil et.Bu hoşuma gider.Biraz güleriz. _Ah, Alex kaybedince gülmemelisin, tatlım.Bu seni rezil eder! _Göreceğiz. _Göreceksin... 3. BÖLÜMÜN SONU.... | |
| | | _Adıyoktekderdisonsuzluk_ Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 1353 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. C.tesi Ocak 12, 2008 6:17 pm | |
| 4. BÖLÜM Tray’le Alex maç boyunca defalarca temas ettiler.Bazen Tray’in saçları Alex’in omzuna dokunuyor, bazen de Tray Alex’in nefes alışverişindeki sıcaklığı boynunda hissediyordu.Bu Tray’i etkilemiyor değildi ama Tray zeki bir kızdı.Bu aklındaki karmaşanın maçı kaybetmesine yol açmasına izin vermeyecekti. İkisinin de gerçekten bu işte iyi olduğunu kabul etmek gerek. Ama Alex de bir erkekti.Tıpkı diğer hepsi gibi sadece erkek olması bile Tray’le oynarken maçı kaybetmesi için yeterliydi. Harika, skorlar eşit.Son saniyelerdi ve Tray potaya iyice yaklaşmıştı. _O top o potaya girmeyecek, Tray! Birden Alex Tray’in önüne atladı ve onu kollarıyla sıkıca kavradı. Burunları birbirlerine deydi ve sadece bir an için aynı anda nefes aldılar.Tek bir kişi gibi.Tek bir vücuttalar gibi... _Bütün şansımı yok ettin.En azından birimiz kazanabilirdik ama şimdi senin yüzünden yenemedim.Senden nefret ediyorum! _Ne, ben şimdi ne yaptım?Sadece yapmam gerekeni yaptım.Bunun için neden benden nefret edesin ki? Alex onu kollarından bıraktı.Gözlerinin içine bakıyordu.Bütün oyuncular da onlara bakıyordu.Daha maç bitmemişti ama Tray bir yandan topu sektiyor bir yandan bir yandan da konuşuyorlardı. Ne?Ne saçmalıyorlardı bunlar? _Hayır, sadece ben bir kızım!Biraz daha yavaş olabilirsin!Az kalsın beni boğuyordun! Tray konuşurken Alex’in gözlerinin içine bakıyor, aynı anda topu sektiriyor ve geriye doğru çekiliyordu. _İyi ama o kadar sıkmadım ki! Tray yeteri kadar geri gittiğini karar verdi.Alex’le aralarından 2-3 metre mesafe oluşmuştu. _Neyse, önemli değil.Sen bir salaksın. _Şimdi bunu nerden çıkardın?Hey, dur bir dakika.Ne demeye çalışıyorsun sen? _Hiç, sadece bu...(Tray hızla arkasını döndü, hemen yüksekçe sıçradı ve...)Basket! _Ama? DÜÜT!Maçın bittiğini haber veriyordu bu ses. _Beni kandırdın! _Evet.(Tray kocaman sırıttı.) _A, senden nefret ediyorum! _Duygularımızın karşılıklı olmasına sevindim! _Güzel! _Güzel! _İyi akşamlar! _Başbaş!Eve git de biraz basket çalış tamam mı?Belki bir dahaki sefere sana acırım ve berabere kalırız. _Sen...Sen...İnşallah rüyanda kabus görürsün!Cidden senden nefret ediyorum!Ve şey...Gidiyorum! Alex sinirle dışarı çıkarken herkes kahkahalarla gülüyordu.Biri hariç... _Ona dersini çok fena verdin!Bu harikaydı! _Hayır Nick, harika değildi.Can acıtıcıydı. _Hayır Tray, kimsenin canı acımadı ki!Biraz güldük işte o kadar. _Ama benden nefret ediyor.Bu canımı acıttı. _Ha?! _Boş ver.Sen bildiğin şeyleri yap.Yemek ye ve basket oyna!Ve asla ve asla, seni uyarıyorum!Karaoke yapma!Farklı şeyler deneme!Her şey öyle çok karışıyor ki! _Stick to the Status... _SAKIN!Sakın yine o aptal şarkılardan birini söylemeyin!Yemin ediyorum sizi öldürürüm! Tray arkasını döndü çantasını kaptı ve yerde süründürerek soyunma odasına girdi.Aptal elbiseleri çıkardı ve geniş pantolonunu ayağına geçirip saçlarını beresine tıkıştırdı. İşte bu oydu.Yine her zamanki gibi Gaby’nin fikirleri hiç bir işe yaramamıştı.’Senden nefret ediyorum’ işte bu cümle yolda yürürken durmadan kafasında yankılanıyordu. Evlerine varmasına birkaç sokak kala Tray I-podunu açtı ve sadece müziğe yoğunlaştı.Artık başka bir şey düşünmek istemiyordu.Ancak kendini öyle çok kaptırmıştı ki şarkıyı yüksek sesle söylediğinin farkında bile değildi... O sırada Alex odasında bir şeyler karalamakla meşguldü.Aslında çizmekten çok hoşlanmazdı fakat okuldan sonra oynadığı basket maçı yüzünden eve geç kalmıştı ve bu yüzden cezalıydı.Okuldan sonra hiçbir yere gidemezdi salonda annesi ikiz kardeşleriyle ilgileniyordu.Bu yüzden aşağıya inmeye de hiç niyeti yoktu.Eline geçen her sayfaya önce bir şeyler çiziyor, sonrada buruşturup fırlatıyordu.Keşke babası kapıyı kilitlememiş olsaydı.O zaman belki garajdan arabayı yürütüp kimseye çaktırmadan evden sıyrılabilirdi.Ama bu daha önce de bir çok kez tekrarlanmıştı. Babası artık bu numaraları yemiyordu. Bir an Alex karaoke gecesi duyduğu sesi yeniden işitti.Çok fazla şey hatırlamıyordu belki ama bu sesi asla unutamazdı.Gerçekten o muydu?Alex heyecanla yerinden sıçradı ve cama koştu.Evlerinin önünden geçen biri vardı ama sadece beresi gözüküyordu.Ama bu sesi duymak ve o bereyi görmek bile yeterliydi onu tanımak için.Alex camı yumrukladı: _Hey, bekle!Tray!Tray! Tray onu duymuyordu.Bu muhtemelen kulaklık yüzündendi.Ama Alex’in ona kendini duyurması gerekiyordu!Hemen koşturarak kapıya indi.Kapı zincirliydi.Zincirin izin verdiği kadar kapıyı araladı Alex: _Tray! Duymuyordu işte!Alex hızlı düşündü ve kapının yanında duran süpürge sopasını kapının altından dışarı ittirdi.Tray tam da kapının önünden geçiyordu ... ve ...PAAT! Tray yerdeydi!Alex’in orada olduğunu göstermek için uzattığı çubuk Tray’de bir çelme etkisi yaratmış ve takılıp yere 2-80 yapışmıştı. Yani anlayacağınız Tray oldu Kayseri pastırması! _Hey, iyi misin, dedi kapının arkasındaki ses. _Şey, sanırım.Ne zorun var kardeşim ya?!Niye düşürdün beni şimdi? _Yanlışlıkla oldu.Ya neyse onu boş ver de senin adın Tray mi?Anahtar deliğinden kim olduğunu göremiyorum da. _Evet, ayrıca merak etme.Ben de senin kim olduğunu göremiyorum! _Nobad, Alex Nobad.Ama ben senin gideceğin sanıyordum. _Şey...Alex bak her şeyi açıklayabilirim.... _Önemli değil, uçak bileti bulamadınız sanırım.Çünkü benim kuzenim de bizde kalmıştı ama uçak bileti bulamadığı için bu gün geri dönmek zorunda kaldı.Şey, böyle ayak üstü olacak ama bir şey rica edebilir miyim? _Evet... _Bak yanlış anlamazsan istersen gitmeden önce telefon numaranı ver ya da e-mail adresini.Belki konuşuruz.Ha? _Yoo, fark etmez.İkisini de verebilirim.Bir saniye...(Tray cebinden küçük bir kağıt çıkardı ve numarasını yazdı, sonra da kapının altından attı.)İşte bu kadar.Başka bir istediğin var mı?Gitmem gerekiyor da. _Şey, evet.Son bir şey.Ben şimdi odama çıkıyorum ve senden rica ediyorum; şarkıya kaldığın yerden devam eder misin?Dinlemesi bile hoşuma gidiyor da. _Önemli değil.Zaten söyleyecektim.Görüşürüz.Bay! _Bay! Alex onu dinlemek için koşturarak odasına çıktı.Ah, Tanrım!Bu kıza bayılıyordu!!.... 4. BÖLÜMÜN SONU... | |
| | | EL[1]'F Tuzu sirkesi dökülmüş üye.
Mesaj Sayısı : 460 Kayıt tarihi : 31/12/07 Yaş : 31
| Konu: Geri: HSM4. C.tesi Ocak 12, 2008 9:08 pm | |
| yha nasslanmadan yazabilenler paylassn cevherlerimizi görelimmm | |
| | | Zana Admin
Mesaj Sayısı : 782 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. Ptsi Ocak 14, 2008 8:46 pm | |
| wayyy dostum sn aşıon kndini yaff beendm | |
| | | cemre:) Admin
Mesaj Sayısı : 362 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. Cuma Ocak 18, 2008 10:37 pm | |
| yaaa aybuk sende nerde bırakcağını bilion haaaaa en kısa zmn da bana okutmalısın not:bu senaryo sanki bi yerden tanıdık | |
| | | EL[1]'F Tuzu sirkesi dökülmüş üye.
Mesaj Sayısı : 460 Kayıt tarihi : 31/12/07 Yaş : 31
| Konu: Geri: HSM4. Cuma Ocak 25, 2008 6:52 pm | |
| daha yeni açabildmm hmm güseliş yha çok üreticisinis yhaa keşke burda olsanıs biras sürtünseydm bişiler geçer belkii | |
| | | Zana Admin
Mesaj Sayısı : 782 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. Cuma Ocak 25, 2008 10:34 pm | |
| cemre cm spr sn yaff dur daa yni yasıolar tabe ösentilik olcek | |
| | | asodemir Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 995 Kayıt tarihi : 01/01/08 Yaş : 30
| Konu: Geri: HSM4. Salı Ocak 29, 2008 3:59 pm | |
| M-Ü-K-E-M-M-E-L! büyüyünce yazar olmayı düşünüyor musun aybükecim? | |
| | | _Adıyoktekderdisonsuzluk_ Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 1353 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. Çarş. Ocak 30, 2008 5:08 pm | |
| Yok be aslı abartma, o kadar da ii olduumu düşünmüyorum bebişim... | |
| | | asodemir Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 995 Kayıt tarihi : 01/01/08 Yaş : 30
| Konu: Geri: HSM4. Çarş. Ocak 30, 2008 7:33 pm | |
| bence kendine haksızlık ediosn bebism yazıların simdi bu kadar kaliteliyse büyüyünce daha da güzelleşir... | |
| | | _Adıyoktekderdisonsuzluk_ Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 1353 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. Perş. Ocak 31, 2008 6:30 pm | |
| tabi canım kaliteli hatta markası nike ama çaktırmıo | |
| | | Zana Admin
Mesaj Sayısı : 782 Kayıt tarihi : 29/12/07
| Konu: Geri: HSM4. Perş. Ocak 31, 2008 6:52 pm | |
| Ya bu kız çok alçakk gönüllü Adidas demiyoda nike diyo yani 2. sırayı söylüyo ya işte spr | |
| | | asodemir Site Yöneticisi
Mesaj Sayısı : 995 Kayıt tarihi : 01/01/08 Yaş : 30
| Konu: Geri: HSM4. Perş. Ocak 31, 2008 7:07 pm | |
| dalga geçmeyin entel olmaya çalışıyoruz surda, içine etmeyin lütfen... Turşunuzu kurmiim ayrica nike adidastan daa kaliteli! | |
| | | | HSM4. | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |